Dünyayı gezdiğinizde şunu görüyorsunuz; bütün gece kulüplerindeki kızlar euro'nun dolardan daha değerli olduğunu biliyorlar.

ABD hükümeti iflas edecek, bütün sistem çökecek, yeni bir savaş çıkacak... Bunlar, "kriz kahini" diye adlandıran yatırım uzmanı Marc Faber'ın yeni öngörüleri. İşte, Faber'ın önümüzdeki sürece dair değerlendirmelerinden öne çıkan önemli gördüğüm alıntılar :
- Bu krizin sonucunda hiçbir problem çözülmedi, problemler ertelenmiş oldu.
- Krize neden olan şeyler bugün de krizin sonuçlarını ertelemek için kullanılıyor. Dolayısıyla yeni bir kriz, bu krizi takip edecek. Bunu şöyle tanımlamak mümkün; birisi alkollü ise ona daha fazla içki verirsiniz ki ertesi gün başağrısı sorunu ortaya çıkmasın. Ya da uyuşturucu bağımlısı olan birine çökmesin diye daha fazla uyuşturucu verilmesine benziyor.
-Bu krizde iflasa neden olan, aslında finans sektörü. Ancak şu anda finans sektörü hükümetin elinde. Krize neden olan sorunlar giderilmedi, sadece binadaki çatlaklar sıvandı. Bu nedenle sistem çökecek, ABD hükümeti iflas edecek. İflasa sürüklenmeden önce yüksek miktarlarda para basacaklar ve mali açıklar büyüyecek. Şurası kesin; ABD'de hükümet mutlaka ve mutlaka iflasa sürüklenecek.
- İflastan önce ABD para basacak. Çünkü para basmak hükümetin borç ödemelerini düzenlemesinden daha kolay bir şey. Çok para basmanın sonucunda yüksek enflasyon dönemlerine tanıklık edeceğiz. Para biriminin zayıflaması enflasyonun habercisi zaten. Yaşam standardı düşecek. Goldman Sachs'ın salonundaki yaşam standardının düşmesi değil sözünü ettiğim, çoğunluğun yaşam standardı düşecek. Fiyatlar artacak, para biriminin değeri düşecek, emtia; değerli madenler, enerji, gıda fiyatları artacak. Her şey nihayetinde dibe vurduğunda, en kötüyü gördüğünde, hükümet borcu ödeyemediğinde, yüksek enflasyon geldiğinde, çoğunluğun yaşam standardı düştüğünde hükümet o zaman savaş yolunu tercih edecek. Çünkü o zaman suçu başkasına atmaları gerekecek. Bütün gözler üzerlerine çevrilmişken başkasını o suçlu diye işaret edebilecekler.

- Büyük Buhran'da da bu görüldü, Hitler de savaş harcamaları ile ekonomiyi canlandırmıştır.

-Savaş çıkarmak, bu yolu seçmek aptalcadır ve savaş nihayetinde herkes için kötüdür. Ama 5 bin yıldan beri de yerküre üzerinde savaş var, o nedenle savaş ihtimali yüksek.

- Gelişmekte olan ülkelerde insanlar işleri biraz tersten okuyor. ABD'yi hâlâ önemli bir ülke sanıyorlar. Oysa 300 milyon insandan söz ediyoruz. Diyelim ki yarın ABD olmasa, coğrafyadan silinse o zaman elbette küresel ekonomi biraz olsun daralacak, çünkü ABD'ye yapılan ihracat olmayacak ama hâlâ yerküre üzerinde 6,4 milyar insan kalacak. Bu kadar insanla dünyanın büyüyemeyeceği mi sanılıyor?

- Doların yerine bir gecede bir şey gelmeyecek. Ama dünyayı gezdiğinizde şunu görüyorsunuz; bütün gece kulüplerindeki kızlar euro'nun dolardan daha değerli olduğunu biliyorlar. Doların uzun vadede değeri mutlaka düşecek.

- Paranın temel işlevinin dışında bir de depolama değeri de olması gerekiyor. Ama artık faizler sıfır ve sürekli para basılıyor. Yani paranın depolama değeri de ortadan kalktığında günün birinde yüzde 100 altının hüküm sürdüğü standartlara dönmesek bile kısmi olarak altın ve gümüşün hakim olduğu günler gelecek. 10-15 yıl sonra bu gerçekleşebilir.

- Özel bankacılık müşterileri ile ilgili olarak şunu söyleyebilirim; diyelim ki bir kişi 10 yıl ortada olmayacak (varsayalım ki hapse girecek); tek bir para birimi yanına alacak olsa en güvenlisi bence altın almak olur. Bu süreç için emlak veya hisse senedi değil altın alıp bir kenara koysun. Ama eşinizin veya kız arkadaşınızın yatağının altına saklamayın, sonra hapisten bir çıkarsınız, altınlar gitmiş.