29 Ara 2009

Spor Asla Sadece Spor Değildir

(Yazıyı Perşembe günü yazmaya başlamıştım sağlık sorunları ve iş yoğunluğu sebebiyle ancak bugün yayınlıyabildim)

Sabahki duygularımı törpülemiştim, çok işim var blog yazmaya vaktim yok demiştim. Selo'nun emaili tetikledi, dayanamadım.

FUTBOL ASLA SADECE FUTBOL DEĞİLDİR-SİMON KUPER yazıyordu Selo'nun emailinde. Biraz değiştirip Spor asla sadece spor değildir yapmak daha doğru olur diye düşündüm.



Bu sabah öğrendiğim bilgiler; 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası Türkiye'de yapılacak. Türkiye Basketbol Federasyonu sitesinde 2 dakikalık bi araştırma ile bu turnuvanın Türkiye de yapılacağının belli olduğu tarihi buldum: 13 Aralık 2004. Tam 5 yıl olmuş bu turnuvayı yapmaya hak kazanmamız. Bu süre zarfında taslağını ve çizimlerini kendi gözlerimle gördüğüm ve NBA Commissioner'ı Stern'ün "bu salonu yapın NBA Europe takımlarından birini İstanbul'a vereceğim" dediğini duyduğum, İnönü Stadı'nın hemen yukarısındaki (Lunaparkın karşısı) yeşil alana, yeşil alanı yok etmeden İstanbul surları şeklinde tasarlanmış salonun yapılması için devletten onay çıkmadığını biliyorum. Bugün öğrendiğim konu, 2004'ten bu yana yapılan tüm planlarda turnuvanın yapılacağı şehirlerden biri Antalya olarak öngörülmüştü. Hatta Antalya'da bu turnuva için salon inşaatları başlanmış, Antalya'nın takımı basketbolda birinci lige kadar yükselebilecek bir kadro oluşturulmuş ve yöre halkına basketbol sevgisi aşılanmıştı. Neden Antalya diye düşünürsek? Yazın yapılacak bir turnuvada İstanbul'dan sonra en çok turistin geldiği şehrimiz olan Antalya'nın hem gelecek olanlara sunabileceği yatak kapasitesi, hem denizi ve kumsallarıyla turistlere maçlar dışında güzel vakit geçirtebilecek bir şehir olması ve hemde turistlere yönelik herşeyin (havaalanları, tesisleri, esnafı, halkı vs.) çoktan hazır olduğu için en mantıklı şehirlerden biriydi Antalya.


2004'te yapılan bu planlardan bu yana ne değişti peki Antalya'da? Antalya seçimlerde AKP'yi değil, CHP'yi seçti! Değişen tek şey bu oldu ve bu Antalya'nın Dünya kupası ve Olimpiyatlardan sonraki dünyanın en önemli spor olayını kaybetmesine yetti. 2009 seçimlerinden bu yana inşaatı başlayan ve programa göre gitse yetişecek olan salonlara olan tüm ödenekler kesilince inşaatlar durdu. Basketbol federasyonuda salonları bitmeyen Antalya'yı mecburen turnuva takviminden çıkarttı. Peki CHP'yi seçen Antalya'nın kaybı kimin kazancı oldu? AKP'yi seçen Kayseri'nin. (Aslında kaybeden Türkiye ama, anlayana). Sonuç olarak spor spor olmaktan çıkmış, politikadan finans kuruluşuna kadar herşey olmuş.

Beni burda sinirlendiren ve üzen olay mevcut iktidarın politik görüşleri değil. Hangi iktidar gelirse gelsin aynı şeyi yapacağından adım gibi eminim. Beni asıl üzen durum, sistemin kendisi ve bizim bu sistemi değiştirebilmek için hiçbirşey yapma gücümüz olmayışı. Sonuçta bir iktidarın eylemini denetleyecek kurumu kim kuruyor, kim yetkilerini belirliyor, kim "bağımlı" yargıda alacağı cezaları belirliyor: iktidarların kendileri. Sonuçta kendi açıklarını çıkartacak olan kurumları gene kendileri kurmaları bekleniyor. Bugün Türkiye'de iktidarın yaptığı hareketleri iktidardan tamamen bağımsız bir şekilde denetleyen bir kurum varsa biri beni bilgilendirsin lütfen.

"Sözde demokrasinin", aydınların ve düşünenlerin önünde ulaşabilecekleri havuç gibi sallandırıldığı ve bu uğurda Türkiye'yi oluşturan tüm değerleri hiçe saymaları sağlandığı bir dönemde, bu havuca asla ulaşmalarına izin verilmeyeceğine ve Türkiye'min bu "yalan gündemlerle" uyutulurken yavaş yavaş ama çok planlı değişimleri yaşadığımızı farkettiklerinde malesef iş işten çoktan geçmiş olacak. Alın size sporun geldiği son nokta...

4 yorum:

  1. Ekleme;

    2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul. Ne yapılacaktı? Ne yapıldı? Ajansın yapısı? Ajansın Harcamaları?

    Başladığımızda neredeydik? "kurdele kesilirken" neredeyiz?

    YanıtlaSil
  2. Ekleme2;

    Ya Mevlana 800? hani düşünürsün ki ruhani, adamlara yakın. Haşa, yalın ayak kaçtılar. iki sıfırı yan yatırdılar, sonsuz yaptılar. bir yıla sıkıştırmayalım sonsuz zamanda analım diye mi düşündüler acaba?

    adını ağızlarına almadılar, anmadılar. küfür sanki! hoş küfür olsa bile azıcık sürtünür geçerdi.

    YanıtlaSil
  3. Fiyaskolar yukarıdaki yazıda ali berk'in yazdığı amur'un ekledikleriyle bitmez.Kısa kulvar yüzme şampiyonasını alıp bir tane bile havuz yapamamak abdi ipekçiyi havuza çevirmek.Daha taptaze 1 haftalık bir olay euro2016 adaylığımızı açıkladık.Bu ülkede 3.şampiyonun çıktığı trabzon ili yok.Türkiye'nin en büyük en modern stadlarından şükrü saracoğlu yok daha 10 gün önce ingilterede gazetelere çıkan ölmeden gitmeniz gereken 10 stadda ilk 3e giren inönü yok ama zülümpiyat stadı var ve her zamanki gibi rekor turist patlaması yaşayan Türkiye denince ilk akla gelen muhteşem seyircili basketbol ve futbol kültürü en üst seviyede olan Kayseri var!.
    Ayrıca basketbol şampiyonası için kayseride oynanacak maçlar sırasında ramazan ayınd olacağız.Kayseride kim oruçluyken maça gider?Kayseri halkı baskete ne kadar ilgili?Turistler gelse nerde kalacaklar ve kaldıklarında dışarda bir içki içmek isteyince nerede bunu karşılayacaklar hele ramazan ayında? neyse yazılacak çok şey var bitmez burda fiyaskolar hepsini yazmaya kalksak.

    YanıtlaSil
  4. Amur'un Ekleme 2'sine:

    "Hamd olsun teğet geçti!"

    YanıtlaSil