1 Ağu 2009

Evvel Zaman Olur Ki...

Bu yazımın konusu; bendenizin ikamet sebebiyle her günümü, diğer arkadaşlarımızın ise haftanın en az 2-3 gününü geçirdiği; Bebek semti. Ancak meraklanmayın, zira anlatacaklarım güncel Bebek ile ilgili değil, daha çok tarihçesiyle ilgili...

Evliya Çelebi'nin günümüze kadar gelen anlatımlarına göre Fatih Sultan Mehmet, Rumeli Hisarı'nın yapımı ve kuşatması sırasında bölgede karşılaşılabilecek tehditlere karşı, bölge güvenliğini sağlayabilecek asıl adı Mustafa Çavuş olan bölükbaşıyı yani nam-ı diğer Bebek Çelebi'yi buraya göndermiş. Bu heybetli adam bölge korumasını sağlarken vefat ettiği zamanda lakabının buraya yadigar kalmasını sağlayacak kadar da bölgeye hizmet etmiş.

Bebek'in en sembolik yapısı olan Bebek Camii; 18. yüzyılın başlarında III. Ahmet'in Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından Hümayunabad Kasrı yanına III.Ahmet adına yapılmış, ancak zamanla hasar gördüğü için zamanın Efkaf Nazırı Mustafa Hayri Efendi tarafından yıktırılarak, aynı yerinde, evkaf başmimarı Kemalettin Bey'e tekrar yaptırılmıştır.
Bebek'in Arnavutköy istikametinde yer alan ve bugün Mısır Konsolosluğu olarak kullanılan Hıdiv Sarayı da buranın tarihi dokularından bir tanesidir. Tanzimat dönemi isimlerinden vezir Ali Paşa tarafından yapılan yalı, Dönemin Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa'nın ölümünden sonra annesi Validepaşa lakaplı Emine Hanım'a kaldı. Emine Hanım da yalıyı tekrar yıkıp yaptırarak vasiyetle Mısır Sefarathanesi olması koşuluyla Mısır Devleti'ne bağışladı .Ve bugün önünden geçtiğimiz Mısır Konsolosluğu yerini almış oldu...
Bebek semtinde iki kilise bulunmaktadır. Biri rum - ortadoks kilisesi diğeri ise Fransız Katolik kilisesidir. Bebek tarihinin, Bizans öncesine kadar dayandığını, yapım tarihleri bilinmeyen ve Aziz Michael ya da Aziz Gabriel için yaptırılan bu iki kiliseden de
anlayabiliriz.
Bebek semti; esasen 4 bölüme ayrılmıştır. Sırasıyla şu şekildedir:

  1. Çamlıbahçe mevkii: Bebek Parkından Arnavutköy istikametinde giderken ileride sağ koldaki benzin istasyonu ve çevresinin bulunduğu bölgedir.
  2. Büyük Bebek: Bebek parkı ile Küçük Bebek Caddesi arasında kalan bölgedir.
  3. Küçük Bebek: Adını Küçük Bebek Caddesinden alır. Cadde dendiğine bakmayın aslında çoğu sokaktan daha bile dardır.
  4. Aşiyan: Küçük Bebek Caddesinden başlayıp Rumeli Hisarı istikametinde, Rumeli Hisarı Kalesinin duvarlarına kadar olan bölgedir. Ayşe Sultan ve Arifi Paşa Koruları, Boğaziçi Üniversitesi ve korusu ile Aşiyan mezarlığı bu bölgededir.

Bu fotoğraf muhtemelen 1900'lerin başlarında çekilmiş bir fotoğraf. Görüyorsunuz Aşiyan diye bir bölge hemen hemen yok gibi o zamanlar...


Bu fotoğraf ise biraz daha yeni.. Tahminen 1940-1950'li yıllar. (Otobüsün tipinden öyle anlaşılıyor.) Fotoğrafın açısını biraz daha anlaşılır hale getirmeye çalışayım. Sol baştan ilk iki bina şu an yok. Soldan 2. binanın yerinde şu an geniş cepheli Yalı Apartmanı var. Onun sağındaki bina ise (sol baştan 3.) halen sapasağlam ayaktadır. Bu binanın sağındaki daha küçük olan ev ise bugun “Çarmıklı” ailesinin evi olarak bilinen evdir.
Bu fotoğraf ise yine Aşiyan manzaralı. Fotoğrafın çekildiği yer, Küçük Bebek Caddesi girişinin hemen karşısı. (Motor balık kokuyor nidalarını duyar gibiyim :)) Fotoğraf muhtemelen yine 1950'lerden. Ancak sonradan renklendirilmiş herhalde. Sol başta gözüken sarı ev, az evel de bahsettiğimiz “Çarmıklı” ailesine ait olan ev.

Bu fotoğrafı sanırım pek de açıklamaya gerek yok ama... Yine de detayları belirteyim. Tahmin ettiğiniz gibi bu bina; tam Küçük Bebek Caddesi karşısında yer alan binadır. Puro sabunları reklam panolu “Bebek Pazarı” isimli bakkaliye dükkanı; bugun Güneş Dondurma olarak faaliyet göstermekte olup, şu an “Dükkan Burger” olarak faaliyette bulunan dükkan bu fotoğrafta boş gibi gözüküyor. Yeni Güneş Restaurant tabelası ise; bugün Poseidon adında faaliyette bulunan balık restoranının eski halidir. Yeni Güneş Restoran; 2000'li yıllara kadar faaliyetteydi.
Bu fotoğraf da yine aynı binanın daha geriden yani Küçük Bebek Caddesi girişindeki meydandan çekilmiş bir hali. Ancak sanırım çekildiği yıl farklı. Zira bakkal dükkanının tabelası farklı gözükmekte.

Bu fotoğraf da yine 1940-50'lerden olduğunu tahmin ettiğim bir kare. Fotoğrafın çekildiği yer bugün “Dükkan Burger” olan dükkanın önü. Arkada gözüken yıkık bina ise, bugunkü Osmanlı Nargile'nin olduğu yer.


Bu fotoğraf ise nispeten daha güncel bir kare. Tahminen 1970'ler ya da 80'lerin başı gibi. Farkettiğiniz gibi güncel Bebek görünümüne daha yakın. Apartmanlaşma ziyadesiyle etrafı sarmış ve eski yeşil dokudan pek eser kalmamış.

Benim küçüklüğümden hatırladığım Bebek ise bugünkünden çok farklı sayılmaz ama en azından hatırlayabildiğim kadarıyla değişiklikleri saymak isterim. Öncelikle, bundan 10 sene öncesine kadar bu kadar Cafe, Restaurant ve Barları olan, yaya ve araç trafiği bu kadar yoğun olan bir semt değildi Bebek. Bunun dışında daha da eskiye gidersek; Bebek parkının eski halini hatırlıyorum. Bugun McDonald's ın önündeki otopark alanı olarak kullanılan yer, eskiden benzin istasyonu olarak kullanılmaktaydı. Lucca'nın bulunduğu dükkan, bugun faaliyette olmayan Türk Ticaret Bankası – Bebek Şubesiydi. McDonald's ın olduğu dükkan ise, Özsüt pastanesiydi. Annem beni parka götürürken dondurma almadan geçmezdi... Bebek'in eski zamanlardan bugunlere kadar gelmiş tek mekanı herhalde Bebek Kahve'dir. Özellikle yenilenmeyen dekorasyonuyla, nostaljik hava korunmakta ve müdavimlerini çekmeye devam etmektedir. Sanırım yazımı daha fazla uzatmamın bi gereği yok. Zira başta belirttiğim gibi bugunkü Bebek'i zaten hepimiz gayet iyi biliyoruz.

Sayın moderatörümüzün de gönlü olsun... Allah sevdiği kulunun yolunu Datça'ya düşürürmüş bilioruz ama... İstanbul'daysak eğer, yolumuz illaki Bebek'e düşecek :))

1 yorum:

  1. sen simdi bebek demissin meydan larousse yapmisin.. datcaya calmissin sonunda, taşı atmıssın... yakın zamanda farz olmus bir datca yazisi...

    YanıtlaSil