28 Ağu 2009

Benim Sofram Bu - II -


Cumhuriyet Bayramı, 29 Ekim 1933

GAZİ'NİN GÖZYAŞLARI


Mahmut Esat (Bozkurt) ile beni, bir gün akşam yemeğine çağırdı. Yaptığı insanüstü çalışmalarla yorgun düştüğü ve canının sıkkın olduğu bir gündü. Sofrada, Meclisin tutumundan söz açtı. Gazi, çok kızmıştı muhaliflerine... "Mecliste kendisine karşı haksız bir düşmanlık belirdiğini, ileri sürülen tenkitlerin hiç bir esası olmadığını, bundan büyük bir teessür (üzüntü) duyduğunu " söyledikten sonra heyecanlı bir sesle ;

- Ben ne yapacağımı çok iyi bilirim! dedi.

Mustafa Kemal'i çok iyi tanıyordum. Hemen ne yapacağını tahmin ettim. Meclis kürsüsüne çıkacak, rakiplerini şaşkına çevirecek bir nutuk söyleyecekti. Mustafa Kemal'in sesinin, önemli zamanlara özgü tehdit dolu titreşimleri vardı, mutlaka bu sesini kullanacaktı.

Sofranın değişmez konuklarından Mahmut Esat, devrimci coşkunluğunun pervasızlığı ile atıldı:

- Ama, Paşam; böylesi Abdülhamit gibi davranmak olur!

Birden, Mustafa Kemal'in gözlerinin yaşlarla dolduğunu gördüm:

- Benim Abdülhamit gibi davranabileceğimi, bir an bile düşünmek mümkün müdür? Dostlarım bunu nasıl düşünebilirsiniz?
dedi ve kendine hakim olarak, şöyle devam etti:

- Haydi dostlarım, galiba içkiyi biraz fazla kaçırdık, bu akşam sohbeti sürdürmeye imkan yok!
diyerek doğruldu yerinden. . .
Tevfik Rüştü Aras

  • Sadun Tanju, "Savaş ve Barış Yılları, Atatürk'ün Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'ın Anılarından... ", Hürriyet Gazetesi, Yıl: 40, Sayı : 14359, 31 Mart 1988, s. 5, 15
  • Oğuz AKAY, Benim Sofram Bu, s.70

Benim Sofram Bu -I- (Mustafa Kemal'de Baba Mefhumu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder