31 Tem 2009

Yasak!

İçemezsin, çık dışarı. Kötü insan, kaka insan, kokan insan.

Tamam! Bu tavrı bir not alalım, cebimizde saklayalım. Daha sonra tekrar kullanacağız.

Kapalı mekanlarda sigara içmek yasak. Mekan kimin? Can'ın, Onur'un, Selo'nun, Mertol'un hiç farketmez. Sahip karar verebiliyor mu mekanında ne yapılıp yapılamayacağına? Hayır, söz hakkı yok. Yasa var koskoca. A5 boyutundan az olmamak kaydı ile kocaman karşında. Kimine göre 62, kimine göre 69, yuvarlak hesap olsun diyene göre 70TL ceza.

Hani demokrasi deniyor ya işe gelince memlekette. Vatandaş düşünür, bugünü için, yarını için en iyisi neyse ona karar verir. O'nun kararı esastır, esas demokrasidir, demokrasi devlettir. Tamam güzel teori. Hadi gelin teoriyi güncel sigara yasağı konusu ile örnek pratiğe dökelim. Keyfi olarak bulunulan mekanlara; Restaurantlara, kafelere, barlara soralım. Sen sigara içilen mekan mısın, içilmeyen mekan mı? Cevabını yazalım kapısına, keyfiyetine göre müşterilerini karşılasın. Müşteri bilsin ve kendi iradesi ile içeriye girsin ya da girmesin?

-Mantıklı değil mi?
-Mantıklı.

-Olur mu?
-Olmaz!

-Neden olmaz?
-İşte efendim sigara içmeyen vatandaş o iradeyi çeşitli sebeplerden uygulayamaz!

-Çeşitli sebepler?
-Sosyal nedenler, zararın görmezden gelinmesi...

Olmaz dedirten bu sebepleri denklem içerisinde düşündüm ve karşılıklarını şu şekilde çıkattım;

Mahalle baskısı
Eğitimsizlik
..
.

Demek ki vatandaşı yukarıda sıraladığım karşılıklardan korumak için demokrasiden ödün veriliyormuş. Demek ki "korunması gereken" olduğunda, basma kalıp şekilde, her seferinde "demokrasi" denmiyormuş!

Cebimizdeki notu çıkaralım. Bu iki yüzlü tavır yaşantımızın başka hangi taraflarında var bir bakınalım.


Not: Sigara içmiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder